BİRLİK OLAMAMA GÜNÜ ve LAİKLİK
Reklam
Dr. Mustafa Naci Yalçınkaya

Dr. Mustafa Naci Yalçınkaya

Köşe Yazısı

BİRLİK OLAMAMA GÜNÜ ve LAİKLİK

11 Ağustos 2016 - 20:05

Özellikle 15 Temmuz gecesi ve sonrası ülkemizin barışa-huzura kavuşması için ısrarla üzerinde durulan konu ;Farklılıkları bir kenara koyup asgari müştereklerimizi çoğaltarak GÜN BİRLİK OLMA GÜNÜDÜR.Çok şükür ki milletimizin kahir ekseriyeti bu hassasiyeti gösterdi ve hala da gösteriyor.Ancak daha ilk saatlerden itibaren OLAYIN VAHAMETİNİ anlamak istemeyenler ilerleyen günlerde ise ayrışmayı,ötekileştirmeyi ve çok seviyesiz üsluplar ile mücadele etmeyi tercih eder oldular.

15 temmuz terörist darbe girişiminin;

*Hedef(ler)i,

*Yöntemleri,

*Destekçileri,

*Planlayıcıları,

*Uygulayıcıları,

***Ve akamete uğratılmasındaki sosyolojik yapılar ile mücadele eden kişi-kurum-kuruluşlarla ilgili değerlendirmeler konusunda aklın ve bilimin ışığında ilmi çalışmalar yapılmadan her kafadan bir ses ve bu seslerin özünde de “KENDİNİ AKLAMA-ÖTEKİNİ KARALAMA” düşüncesinin olduğunu görüyoruz.

15 Temmuz gecesi FETÖ ÇETESİNİN ELEMANLARINCA Aziz Milletimizin kalbine ve beynine teknolojinin son silahları kullanılarak ATEŞ edildi.Bu konuda milletimizin %100 yakını aynı fikirde.Üstelik bu gerçeği, ÖRGÜTÜN milletimizin KALBİNE-BEYNİNE ateş açan üyelerinin önemli bir kısmı dahi kabul ediyor.Kabul etmeyen bir kesim de hala mevcut.

15 Temmuz ve sonrası İLK ADIM; Terörist darbe girişimi gibi görünen KALKIŞMAYI durdurmak ,tehlikenin devam edip etmediğini tespit etmek,hasarı tespit etmek ,hayatiyeti olan hususlarda ilk müdahaleleri yapmaktır.Bu işlemleri yaparken bir yandan da bu KALKIŞMAYI yapanları yakalayıp ADALETE teslim ederek hem oluşabilecek tehlikeleri önlemek hem de yaptıklarının cezasını çekmelerini sağlamaktır.

21 yüzyılda yapılan savaşlarda kullanılan silahların en başta geleni ise ALGI OPERASYONLARI ve TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ olduğunu hepimiz kabul ediyoruz.Ne yazık ki bir çoğumuz ortak düşmanımız olarak görülen FETÖ çetesinin ekmeğine yağ sürecek şekilde hareket ediyor.Bir kaç örnek vermek gerekirse(buradaki söylemleri yazmaktan utanıyorum ancak anlaşılabilmesi için kullanmak zorundayım özür dilerim.M.N.Y);

*Darbe teşebbüsü İLK 3 SAATE önlendi,sonrasında yapılan her işlem ise “RTE’”nin hedefleri için yapılıyor iddiası,

*Darbe teşebbüsü için SENARYO diyenler ,

*FETÖ çetesi AK PARTİ iktidarları döneminde bu hale geldi,AK PARTİ ve özellikle de “RTE” sadece özür dilemek ile bu işten sıyrılamaz diyerek alaşağı etmek planları.

*”Bu milletin en az % 50 si koyun” olduğu sürece bu işler başımıza daha çok işler gelir.Bir an önce aydınlanmaya ihtiyaçları var söylemleri .

*Demokrasi nöbetlerine gidenler “ekmek-pilav-çay” için gidiyor söylemleri ile Aziz Milletimize hakaret etmek ,aşağılamak.

Yukarıda saydıklarımın hiç biri sorunumuza merhem olamayacağı gibi ATEŞE BENZİN dökmekten de farkı yoktur.

Sorunun tespiti için yapılan FETÖ itirafçılarının TV'lerde yaptığı açıklamalar mutlaka ama mutlaka DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZIN uzmanlarınca İSLAM AKAİDİNİN ölçülerine göre ne mana ifade ettikleri aynı programlarda izah edilmelidir.Aksi halde İSLAM DİNİMİZ için her türlü vahşi,terörist,acımasız örgütlerin yetiştiği bir DİN ALGISI oluşturulacak.Hele de bu düşünceye hazır ülkemizde ve dünyada bir kitle varken daha da dikkatli olmak gerekir.

Sonuç olarak 15 Temmuz KALKIŞMASININ müsebbiplerinin en ağır cezayı çekmelerini sağlamak hepimizin görevidir. FETÖ çetesinin 15 Temmuza kadar olan süreçteki gelişiminde sorumluluğu olan istisnasız herkesin-hepimizin hesap vermesi şarttır.”Benim hiç sorumluluğum yok” diyebilecek kişi ve kurumun olduğuna inanmıyorum.İslam Dinini kullanarak “VAR” olan bu ÖRGÜT’ün yok edilmesi ve yeni yeni örgütlerin oluşmaması için İSLAM DİNİNİN öğrenilmesinin-öğretilmesinin önündeki tüm engeller kaldırılmalı.Bu konuda işleyişi ve yeterlilikleri ile denetlenebilir şeffaf kurum ve kuruluşlara ihtiyacımız var.Bu da ŞERİAT GELECEK ÖN YARGISINDAN kurtularak

yaklaşık 90 yıldır DİNDARLARA baskı aracı olarak kullanılan LAİKLİK ANLAYIŞININ yerine herkesin İNANÇ HÜRRİYETİNİN olduğu ve yaşanabildiği LAİKLİK ANLAYIŞI ile mümkündür.Bugün için bu dönüşümü sağlayacak asıl dönüştürücü gücün yine MUHAFAZAKAR AYDINLARIMIZDA--İNSANLARIMIZDA olduğu inancındayım.

YORUMLAR