Sn.Kemal KILIÇDAROĞLU'NA SALDIRI OLAYI
Reklam
Dr. Mustafa Naci Yalçınkaya

Dr. Mustafa Naci Yalçınkaya

Köşe Yazısı

Sn.Kemal KILIÇDAROĞLU'NA SALDIRI OLAYI

25 Nisan 2019 - 19:49

Hepimizin malumu ve ülkenin ilk sıra gündemi olan olayın üzerinden birkaç gün geçtiği için bir değerlendirme yazısı kaleme almak istedim. Şunu belirtmekte fayda var. Olayın kendisi olay sonrası oluşan tartışmalardan daha geride kaldı. Bu da hiç iyi bir işaret değil. Tıpkı toplumu sarsan diğer sosyal olaylarda(Soma faciası-Çocuk tecavüzler-Kadın cinayetleri vb ) olduğu gibi.
Ankara-Çubuk’ta vatan uğruna şehit olan bir evladımızın cenaze merasimine katılan CHP Genel Başkanı Sn.Kemal KILIÇDAROĞLU’na şehidimizin dayısı olduğu söylenen kişi tarafından saldırıp yüzüne yumruk vuruldu. Cenazeye katılan on binlerin arasından öfkeli bir kalabalık hem Sn Kemal Kılıçdaroğlu’na hem de parti yetkililerine karşı sözlü-fiili saldırıda bulundular. Çok şükür ki yumruk darbesi haricinde vahim olaylar yaşanmadı. Sn K.Kılıçdaroğlu olay mahalline yakın bir eve götürülerek güvenliği sağlandı. Öfkeli kalabalık ; makam aracını taşlıyor, biri evi yakın diye bağırıyor ve CHP yetkililerine fiili saldırılarda bulunuyorlar. Öfkeli kalabalık, yetkililer ve de özellikle M.S.B. Sn Hulusi AKAR’ın megafondan yaptığı konuşmaları ile sakinleştiriliyor. Olaylar kontrol altına alınıyor. Sn Gn Başkan korunduğu evden Zırhlı bir araç ile çıkartılıyor. Bu menfur Olayı aradan geçen süre içinde medyada yapılan haberler ve açıklamalardan yola çıkarak bu şekilde özetleyebildim. Vee asıl saldırı-kaos olaylar yatıştıktan sonra başlayıp çığ gibi büyüyerek ülke gündeminin birinci sırasına oturdu.
Sosyal olaylar matematik gibidir. Denklemi kur sonucu bekle. Hiçbir olay durup dururken oluşmaz. Tıpkı cansız bir cismin hareket etmesi için dıştan bir müdahaleye ihtiyaç duyduğu gibi. Sosyal olaylarda ise hem dış etkenler hem de kişilerin kendi iç dünyasından gelen güç ile oluşur. Sosyal bilimciler, fertlerin ve kalabalıkların nasıl hareket edeceklerini bildikleri için 2+2 nin nerede ne zaman nasıl kaç olacağını da bilirler. Toplumları iyi veya kötü yönde yönetmek-yönlendirmek isteyenler SOSYAL BİLİMCİLERDEN destek almak zorundadırlar. Bunun doğal sonucu olarak her hangi bir olayı değerlendirilmesinde yer ve zaman çok önem arz eder.
Ankara Çubuk’ta yaşanan olayın en kısa ve basit özeti; Bir cenaze evine taziyeye gidenlere cenaze yakınlarının darp etmesi ve linç girişiminde bulunmasıdır. Peki hayatın olağan akışında böyle bir olayın vuku bulma ihtimali nedir? Cevabım tabi ki sıfırdır.
Eğer bu ve benzeri olayları bir daha yaşamak istemiyorsak “olay hangi nedenlerden dolayı oluştu” sorusunun cevaplarını bulmak zorundayız. Bunun kadar önemli olan bir diğer husus ise; Hayatın olağan akışı içinde asla mümkün ol(a)mayacak bu olayın oluşumuna etkisi-katkısı olan herkesin ADLİ-İDARİ soruşturmasını yaparak hak edenlere hak ettiği cezayı vermektir. Verilecek cezaların toplumun ortak vicdanını rahatlatması da elzemdir. Adli-idari soruşturma ne kadar elzem ise bir o kadar elzem olan bir iş daha var. Olayın SOSYAL BİLİMCİLER tarafından akıl ve bilimin önderliğinde araştırılması-incelenmesi gerekir. Çıkan sonuçlardan , ülkeyi yönetenler başta olmak üzere toplumun her bir ferdine kadar haberdar etmek gerekir.
Sonuç olarak; Şehidimize Allahtan rahmet, ailesi ve sevenlerine sabır-baş sağlığı diliyorum. Şiddetin asla bir çözüm yolu olmadığını ifade ederek yaşanan menfur saldırıyı kınıyor-lanetliyorum.
Başta Sn Kemal KILIÇDAROĞLU olmak üzere menfur saldırıdan etkilenen-yaralanan-zarar gören herkese geçmiş olsun diyorum. Dünyanın en zor ve bir o kadar da kıymetli coğrafyasında yaşayan milletimizin her bir ferdi sağ duyulu-birleştirici-yapıcı olmak zorundayız. Coğrafyamızın kaderimiz olduğu bu topraklarda ilelebet bağımsız-hür ve özgür bir birey olarak yani “İNSAN” olarak yaşayabilmemizin yolu da budur
 

YORUMLAR