Reklam

KAYSERİ İŞ DÜNYASI KTO'DA BULUŞTU

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın başlattığı, iş dünyamıza yönelik ‘Türkiye İçin Değişim Başlıyor’ buluşması kapsamında Kayseri iş dünyası KTO' da buluştu.

KAYSERİ İŞ DÜNYASI KTO'DA BULUŞTU

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın başlattığı, iş dünyamıza yönelik ‘Türkiye İçin Değişim Başlıyor’ buluşması kapsamında Kayseri iş dünyası KTO' da buluştu.

KAYSERİ İŞ DÜNYASI KTO'DA BULUŞTU
14 Aralık 2019 - 06:54

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın teşrifleri ve Kayseri protokolünün katılımıyla Kayseri Ticaret Odası'nda düzenlenen toplantıda, reel sektör ve finans sektör temsilcileri hazır bulundu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Oda olarak  böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak başta olmak üzere toplantının düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Başkan Gülsoy ülkemize yönelik hesapların bir tülü bitmediğini belirterek; "17. asrın sonlarında başlayıp, 18. asrın başındaki Cihan Harbi ile  bu topraklara yönelik istila ve işgal planlarının 1071’in,1453’ün hesabını görmeye yönelik olduğunu hepimiz biliyoruz, bilmeliyiz. Yüz yıl önceki Birinci Cihan Harbi ile bu hesabı göremeyenler 15 Temmuz’da içimizdeki hainlerle işbirliği yaparak 100 yıl önce kapandığını sandığımız o hesapları yeniden açtılar. Bugün cennet vatanımız ve bulunduğumuz coğrafyaya yönelik oynanan oyunlar biliyoruz ki, 1071,’in,1453’ün, 1923’in intikamını almaya yönelik. Ama Cenab-ı Allah’ın izni ile şehit ve gazi torunları olan milletimiz içerdeki ve dışarıdaki hainlerin hesaplarını, bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonrada bozmaya devam edecektir. ABD senatosunun aldığı sözde soykırım ile ilgili pespaye kararı kınadığımızı belirterek, bizim için yok hükmündeki bu kararı ABD’nin iç politikasının gereği olduğuna inanıyoruz." dedi. 
Dünyanın bir ‘küresel köy’ haline geldiği günümüzde silahlarla savaş yapılmadığını iktisadi araçlarla ülkelerin teslim alındığını aktaran Başkan Gülsoy, " Halen dünyanın birçok yerinde bunun örneklerini görüyoruz. Biz bu topraklarda ‘ekonomik kuşatmayı’ 1838’de başlayan ve o günkü vatanımızı Avrupa’nın açık pazarı haline getiren ticaret anlaşmaları ile ne yapılmak istendiğini biliyoruz. Ecdadımız bunun bedelini çok ağır ödedi. Batı’nın  Tanzimat veya Islahat Fermanı diye bize takdim ettiği dayatmaların, birer ‘Talimat-ı Şerriye’ den ibaret olduğunu  gördük. Yakın tarihimizde  bu ekonomik kuşatmayı IMF üzerinden yaptılar. Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetindeki  hükümetlerimiz şükürler olsun ki 6 yıl önce  IMF borçlarını da son kuruşuna kadar ödedi ve  zinciri de kırdık. 2018 seçimlerinden hemen sonra bu coğrafyada ‘güçlü bir Türkiye’ istemeyen sözde müttefiklerimiz, bir yandan terör örgütlerine havale ettikleri vekalet savaşları; diğer yandan açık ve örtülü silah ambargoları ve nihayet ekonomimize yönelik saldırıları ile  82 milyonu iktisaden de zor durumda bırakmak istediler.  Şükürler olsun bugün geldiğimiz nokta o sıkıntıları da başta Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘dik duruşu’ olmak üzere   ilgili bakanlarımızın da azimli çalışması ile bir bir aşıyoruz. Elbette bugün ülkemizde tüm ekonomik göstergelerin iyi olduğunu söylersek birbirimizi aldatmış oluruz. Ama, bizim ticareti öğrendiğimiz büyüklerimizin dediği gibi zaman yakınma değil yekinme zamanıdır" ifadelerini kullandı. 
Bir süredir yüksek faiz, yüksek enflasyon, dalgalı kur, istidamdaki daralma, rekabeti zorlaştıran maliyet artışlarının iş dünyasında epeyce sıkıntı yarattğını belirten Başkan Gülsoy; "Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu, Merkez Bankası yönetimine yapılan müdahale ile % 25’lere ulaşan faizler son 4 ayda Para Politikaları Kurulu’nun aldığı son kararla yüzde 12’lere kadar düştü. Burada üç kamu bankamızın genel müdürleri de var; faiz oranlarının daha da düşmesini bekliyoruz Kıymetli Bakanım. Yeri gelmişken ifade edelim; faizler artırıldığı zaman anında refleks gösteren özel bankalar, faizler düşürüldüğünde ise ayak sürümeye devam ettiler. Maalesef hala da devam ediyorlar. Bankalar Birliği Başkanımızda burada, hem faiz indirimi, hem de daha önce alınmış kredilerin yeniden yapılandırılmasında özel bankalarımızın ‘ipe un serdiğini’ açıkça ifade etmem lazım. Marifet iltifata tabi; Sayın Bakanımın huzurunda, üç kamu bankamızın, yani Ziraat,Vakıf ve Halk  Bankalarımızın değerli genel müdürlerine ve taşradaki mesai arkadaşlarına, konuttan, tüketici kredisine, yerli otomotiv üretimden  diğer alanlarda yaptıkları faiz indirimi ve yapılandırma nedeniyle  teşekkürü borç biliyorum. Sayın Bakanım, geçtiğimiz hafta bu yılın 3. çeyrek büyüme ve diğer ekonomik verileri açıklandı. İlk iki çeyrekte negatif seyreden büyüme rakamlarının pozitife geçmesinden duyduğumuz memnuniyeti  ifade edelim. Yıl sonu itibariyle inşallah zatı alinizin daha önce açıkladığı gibi  yüzde bir civarında yıllık büyümle oranı yakalayacak gibiyiz. Cari denge eskiye oranla pozitif seyrediyor. İhracatta kısmi artış,ithalatta kısmı  azalma  var.  Sayın Bakanım izninizle aktarayım, Kayseri yıl sonu itibariyle inşallah 2.5 milyar dolarlık bir ihracat yapacak gibi. İhracat artışımız  geçen yıla oranla yıl sonu itibariyle Yüzde 8-9   daha artacak gibi.. Yani Türkiye ortalamasından 4 kat daha iyiyiz. Yine Kayseri yıllardır yüzde 30 kadar  dış ticaret fazlası veren bir şehrimiz. Bunu da bu vesile ile ifade etmek isterim. Yeni Ekonomik Program çerçevesinde ortaya koyduğunuz kısa adı İVME olan  ‘İleri, Verimli ve Milli Endüstri’  hedeflerinin gerçekleşmesinde sonuna kadar yanınızdayız. Yine kısa süre önce açıkladığınız 2020-2022 yıllarını kapsayan üç yıllık  Orta Vadeli Yeni Ekonomik Program’daki büyüme, enflasyon ve işsizlik hedeflerinin gerçekleştirilmesi adına her daim devletinin yanında olan Kayseri iş dünyası olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Sayın Bakanım; ancak mutlaka güveni ve istikrarı  sürekli kılmamız lazım.Faizleri biraz daha düşürüp bankalardaki ve yastık altındaki kaynakları mutlaka yatırıma yönlendirmeliyiz. Yatırım ve üretim yapmadan istihdamı artırmamız mümkün değil. Son aylarda elektrik ve doğalgaza yapılan zamların işletmelerimizde ciddi maliyet artışlarına yol açtığını söylemeye gerek var mı bilmiyorum. Faizlerin düşmesi, enflasyondaki kısmi düşüş, kurun bir süredir  stabil seyri  inanıyorum ki yeni yatırımları beraberinde getirecektir. Ancak, bu noktada bir süre önce  uygulandığı gibi Kredi Garanti Fonu’nun yatırıma yönelik desteklerinin yeni yılda da  farklı konseptlerde sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Makine teçhizat alımlarında uygulanan KDV istisnası yıl sonunda doluyor, bunun mutlaka uzatılmasını bekliyoruz. Daha önce beyaz eşya, mobilya, otomotiv gibi bazı sektörlerde uygulanan KDV veya diğer indirimlerin yeni yılda da tekraren hayata geçirilmesinin,  üretimi ve iç pazarı hareketlendireceğine inanıyoruz. Hepimiz bu günlerde asgari ücret görüşmelerini yakından takip ediyoruz. Elbette çalışanlarımızın daha fazla ücret almasını arzu ederiz; ama, bunu yaparken işletmelerimizin  maliyet hesaplarını ve  uluslar arası pazarlarda rekabet edebilirliklerini de göz önünde bulundurmalıyız. Asgari ücrette işveren odaklı bir süredir uygulanan desteğin yeni yılda da devam etmesini bekliyoruz. Hatta  istihdam alanındaki teşviklerin de artırılarak sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
Kayseri'nin beklentilerini de aktaran Gülsoy, "Ülkemizde önemli stratejik endüstri yatırımlarının belli bölgelerde toplanmış olması Kayseri’nin ve benzer illerimizin gelişmişlikten yeteri kadar pay almamasına yol açmaktadır. Son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızınn da teşvikleriyle yerli üretime büyük önem verilmektedir. Bu kapsamda bir takım stratejik öneme sahip projeler hayata geçirilmeye başlamıştır. Yerli otomobil yatırımında, savunma sanayi yatırımlarında, yerli uçak ve helikopter üretiminde yedek parça üretimi gibi diğer stratejik yatırımlarda Kayseri olarak yer almak istiyoruz.  İlk uçak fabrikasını barındıran ilimizin, daha sonra bu üretim yapısı savunma araçları ana bakımı ve tamirine dönüşmüşse de söz konusu üretim yapılarında geçmişten gelen tecrübe ve bilgi birikimine sahiptir.  Ayrıca dünyadaki Otomotiv yatırımlarının yerlerini incelediğimizde birçoğunun Liman şehirlerinde olmayıp daha iç kesimlerde olduğunu görmekteyiz. Kayseri bulunduğu konum itibariyle çevresindeki 13 il ile direkt olarak 20'den fazla il ile endirekt olarak etkileşim halindedir. Bu nedenle bahsi geçen stratejik yatırımların fizibilite çalışmalarında şehrimizin de yer alması ve bu tür yatırımların Kayseri'ye kazandırılması halinde bölgemizin dolayısı ile ülke Kalkınma hamlesine katkıda bulunmuş olacağız. Kayseri'nin sahip olduğu Sanayi ve ticari altyapısı ile bu tür yatırımları hak ettiğimiz kanaatindeyiz.
Şehrimiz, Anadolunun omurgasını oluşturan İç Anadolu Bölgesinin tam ortasında yer almaktadır. Mezopotamya’dan,Hindistan’a, Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar uzanan  ipek yolu üzerinde kurulmuş bir şehirdir.  Ticarette başarılı olmanın en temel yollarından birinin , pazara en kısa sürede ulaşmaktan geçtiğine inanıyoruz.Maalesef havaalanımız yeterli değil. Ankara’dan Kayseri’ye  otobüsle beş, özel otomobille 4 saatte gelebiliyorsunuz. Yüksek hızlı tren hattımızın bir an önce başlamasını istiyoruz.  Devam eden Ankara-Niğde Otobanının Nevşehir bölümünden Kayseri’ye bir sapakla otobana bağlanmak istiyoruz. Sayın Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız  tarihi ve doğal güzellikleri ile çok zengin olan Kayseri’de bir turizm hamlesi başlatma adına gayretli çalışmalar yapıyorlar.  Ulaşım ağını modernize etmeden bunu başarabilmemiz çok zor Sayın Bakanım. Bakanlığınızla ilgili olmasa da bu noktada katkılarınızı bekliyoruz. Sayın Bakanım acı bir gerçeği takdirlerinize sunmak istiyorum; benim organize sanayi bölgesindeki üyem, bir konteynır malı Kayseri’den Mersin limanına, Mersin’den Çin’e kıyasla daha pahalıya gönderiyor. Kayseri’nin limana demir ve karayolu ulaşımının mutlaka kolaylaştırılması lazım. Lojistik köy inşaatımız ihale aşamasındayken durduruldu, programa alınması lazım. Bunlar elbette sizin bakanlığınızla ilgili değil, ama Kabine’deki etkinizi hepimiz biliyoruz ve sesimizi ilgili bakan arkadaşlarınıza duyurmanızı arzu ediyoruz. Bu bağlamda  şehrimize 21 yıl belediye başkanlığı yapmış güzel hizmetlere imza atarak Türkiye’ye örnek olan Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki’ye de teşekkür ediyorum. Haseki Bakanım şehrimizin her sorunu ile yakından ilgilenen, sürekli halkın içinde olan biri, hizmetlerini artırarak sürdüreceğine olan inancımı da bu vesile ile ifade etmek isterim. Bu arada Kayseri milletvekilimiz bütçe plan komisyonu üyemiz sayın Baki Ersoy’a da hem şehrimizin sorunlarını dile getirme ve takipte, hem de Meclisdeki çalışmaları nedeniyle kutluyor, komisyonlarda görev alan şehrimizle ilgili konularda ilgi alaka gösteren tüm tüm milletvekillerimize de teşekkür ediyorum" dedi.
Hazineve Maliye Baknaı Berat Albayrak ise “Geçtiğimiz 1.5 yılda çok çetin bir süreçten geçtik. Tarihimizin en büyük ekonomik saldırılarına maruz kaldığımız bu süreci hep birlikte çok güçlü bir direnç ortaya koyarak geride bıraktık. Türkiye'nin potansiyeline güvenenlerin kazandığını, felaket senaryoları ile ülkemizi ve milletimizi korkutmaya ve sindirmeye çalışanların hüsrana uğradığı bir dönem oldu. Türkiye sendelesin, yoluna devam edemesin diye ümitle bekleyen birçok kesim var. Bunların üzüldüğü, üreticisine, sanayicisine, yatırımcısına güvenenler kazandı. Allah'ın izniyle bundan sonra da ülkesine, milletine, ülkesinin insan kaynağına, yatırımcısına inananlar kazanmaya devam edecekler. 2019'un sonuna geldiğimizde güncel göstergeler ekonomideki normalleşmenin güçlü bir şekilde devam ettiğini ve artık değişim için zamanın geldiği ipuçlarını 2020 itibarıyla veriyor. Daha 1 yıl önce Türkiye'nin kur, faiz, enflasyona sıkışıp kalacağını, bu manada Türkiye'nin bu sarmaldan çıkamayacağını iddia edenler büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Enflasyonda kaydettiğimiz iyileşmeyle birlikte yüzde 24'lerden başlayan, Eylül-Ekim aylarında yüzde 45'leri gören bir yıl geçti. Eylül, Ekim, Kasım itibarıyla 9-10'lara geldik. Yıl sonunu inşallah yüzde 12 seviyesinin altında kapatacağız. Tüm çerçevede önümüzdeki yıldan itibaren tek haneli enflasyonu kalıcı hale getirip vatandaşımızın, üreticilerimizin gündeminden çift haneli yüksek enflasyonları çıkaracağımız bir döneme giriyoruz. Buna müteakip faiz oranlarında da enflasyondakine benzer bir şekilde ciddi bir iyileşme var. Enflasyondaki mücadelenin başarısı, piyasalardaki güçlü toparlanma ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerin iyileşmesiyle birlikte faizlerde de ciddi bir indirimin beraberinde geldiğini görüyoruz. Daha dün Merkez Bankamız en son toplantısında aldığı kararla faizlerdeki 200 baz puanlık bir indirime daha girdi. Böylece sadece son 5 ayda Temmuz ayından itibaren Ağustos ayıyla birlikte son 5 aydaki 5 toplantıda bin 200 puan indirim sağlanmış oldu. Çok kısa bir sürede faizlerin yarı yarıya düşeceği bir performansı hep birlikte görmüş olduk. Peki 15 aydır ne oldu? Birileri felaket tellallığı yaptı. Faizler inerse kur çıkacak, dolar 6-7-8-10 olur diyenler oldu. Her indirim kararından sonra Türk lirası üzerinde güvensizlik oluşturmak isteyenlerin her biri her bu adımdan sonra duvara tosladı. Ağustos 2018'den beri attığımız adımları, uyguladığımız politikaların her geçen gün neticelerini almaya başladı. Bir kez daha korkutmayı, ülkemizin para birimi üzerinden güvensizlik oluşturmaya çalışanların kaybettiği, esnafımız, KOBİ'miz ve sanayicimizin kazandığı bir resme şahit oluyoruz. Faizler indiği zaman ilk önce reel sektör kazanıyor. Allah'ın izniyle daha düşecek, daha da iyi olacak" ifadelerine yer verdi.
Toplantının ilk kısmında Bakan Albayrak iş dünyasından gelen soruları yanıtlarken, ikinci kısmında Gelir İdaresi Başkanı ve 3 kamu bankasının genel müdürleri ile iş dünyası bir araya geldi. 
 

YORUMLAR