Bugünün konusu MHP Lideri Bahçeli'nin "hayırlara vesile olur" temennisi ile gündeme getirdiği Demirtaş'ın tahliyesi meselesi... Sözü söyleyen, yargılanan ve isnat edilen siyaset gündeminin odağındaki kişi ve konular olunca durumu salt hukuki bağlamda ele almak zorlaşıyor farkındayım. Ancak hukuki ihtimallerin de bilinmesi şart sağlıklı yorum yapabilmek için...
SOMUT ADIM... YAKINDA...
Grup konuşmasında "Terörsüz Türkiye" odağında üç temel noktaya değindi Bahçeli. Bunları es geçmemek gerekiyor:
Birincisi "Terörsüz Türkiye konusunda Cumhur İttifakı'nda bir bakış ayrılığı yok" dedi. İkincisi ise "Komisyonun sürecini tamamladığını" söyledi.
Ve son olarak "Komisyonun, Öcalan ile görüşmesi gerektiğini" belirtti.
Bu konuşmayı DEM-Erdoğan buluşması ile birlikte okumak gerekiyor...
Bir hukukçu olarak bu tablo bende şu kanaati oluşturdu: Geçiş dönemine dair somut düzenlemeler kapıda...
HUKUKEN OLURSA...
Toplantı çıkışında da "Selahattin Demirtaş, hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır..." dedi. Konu siyasi gibi görünse de aslında durumun hukuki olduğunu söylüyor bu ifade. Hukuki olarak sonuçlanmadan kasıt ise toplantıdan birkaç saat önce gelen "AİHM Kararı Kesinleşti" haberi... Zaten Demirtaş'ın avukatları MHP grup toplantısı olurken tahliye talebinde bulundu... Bunların tamamının bir tesadüf olması "hayatın olağan akışı içinde değerlendirirsek" pek mümkün değil...
SON KARAR NEDEN ÖNEMLİ...
Demirtaş hakkında AİHM'e yapılan başvurular ve çıkan kararlar var. Bu kararı farklı kılan sadece kesinleşmesi değil, kendisinin bu dosyadaki eylemler sebebiyle tutuklanması ve hüküm alması.
KESİNLEŞEN KARAR...
AİHM, 8 Temmuz'da Demirtaş'ın dosyasında ihlal kararı vermişti. AİHM, Demirtaş'ın Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasını "hukuki açıdan sorunlu" bulmuştu. Bu konuda verilen ikinci ihlal kararıydı. Adalet Bakanlığı, 7 Ekim'de karara itiraz etti. Karar, AİHM Büyük Dairede yeniden ele alındı. AİHM dün itirazı reddetti. Böylece Demirtaş hakkındaki ihlal kararı kesinleşmiş oldu.
YENİDEN YARGILAMA
Hak ihlali hukukumuzda "doğrudan tahliye" imkânı doğurmaz. Bir "yeniden yargılama" nedenidir. AYM'nin ihlal kararında ise durum biraz faklı seyreder. Bu durumla karıştırmamak gerekiyor. Burada hükmü veren mahkemeye yapılan bir başvuru ile süreç başlayacak ki başladı bile....
KARARIN UYGULANMASI
AİHM liginde 47 ülke var. AİHM'in tüm kararları uygulanıyor diye bir durum yok. Yunanistan, İtalya ve Rusya bildiğimiz ülkeler kararları uygulamama noktasında. Ama bunlar arasında Fransa ve Almanya'da var. Hatta İngiltere göçmen krizi sebebiyle AİHM kararlarını istendiğinde uygulamamak için bir yasal düzenlemeyi düşündü 2022'de.
YAPTIRIMSIZ BAĞLAYICILIK...
AİHM'nin bağlayıcılığı bulunan kesinleşmiş kararlarının uygulanmasına ilişkin bir zaman sınırlaması bulunmasa da kararların icrasını devamlı olarak yerine getirmeyen ülkelerin Avrupa Konseyi üyelikleri askıya alınabiliyor. Ancak bu norm şu ana kadar hiçbir ülkeye uygulanmadı.
TÜRKİYE'NİN DURUMU...
Türkiye'nin AİHM kararlarını uygulayıp uygulamadığı sorusunu hep "sembol dosyalar" üzerinden konuştuğumuz için notumuzun çok kötü olduğu sanılıyor. Oysa Türkiye bazı tür dosyalarda AİHM'in verdiği kararların mahiyetinin sorunlu olduğunu düşünerek yerine getirmiyor. Türkiye'nin bu konuda -kendimce tasnif ettiğim- iki temel tezi var. Bunlardan ilki "hukuki olmadığı" değerlendirmesi, diğeri ise "zaten daha önce uygulandığı" düşüncesi. Zira AİHM ihlal kararı verdiğinde "ülkeye" dönüp "şöyle yapacaksın" demiyor... İstatistiki olarak bakarsak AİHM'in ihlal kararlarının %80'inin gereği yerine getirilmiş durumda...
ŞİMDİ NE OLACAK...
Kararın kesinleşmesi ile yeniden yargılama yapılması kesin diyebiliriz. Ama yeniden yargılamanın kabaca üç ihtimali var.
Birincisi, mahkeme yargılamayı dosya üzerinden yapacak ve kararının hukuka uygun olduğuna veya ihlale ilişkin tespitlerin izale edildiğine hükmedecek ve kararı istinafa açık biçimde verecek. Bu süreç böylece istinaf ve temyize kadar uzanacak. Orada her seferinde bu ihtimaller gündeme gelecek.
İkincisi, mahkeme yeniden yargılama sebebiyle önceki kararının etkilerini durdurma kararı alacak. Sonrasında tahliye kararı verecek ama yargılamaya devam edecek... Bu yargılamada yine aynı cezayı da verebilir. Farklı bir ceza da öngörebilir. Beraat ve düşmeye de hükmedebilir, bunu şimdiden kestirmek zor.
Üçüncüsü, yargılama başlayacak ama tahliye kararı verilmeyecek. Yani bu süreçte hükmün infazına devam edilecek... Ama yargılama sonucunda beraat veya başka bir karar verme ihtimali ya da daha az ceza vererek tahliye yolunu açması yargılama sürecinde her an mümkün...
Bu saydıklarımızın ara ihtimalleri de pek tabi mümkün. Bakalım süreç hangi ihtimali ön plana çıkaracak... Sanılanın aksine hukukta canlı. Yani statik bir kavram değil. "Zamanın ruhundan" o da etkileniyor....




YORUMLAR