Vakfıkebir İlçe Müftülüğünce 2019 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası etkinlikleri kapsamında "Peygamberimiz ve Aile" konulu konferans düzenlendi.
Sabri Bahadır Kültür Merkezi Salonunda düzenlenen konferans saygı duruşu ve İstiklâl Marşı'nın ardından Emekli Kur'an Kursu Öğreticisi Ahmet Ertürk'ün Kur'an-ı Kerim tilâvetiyle başladı.
Sunuculuğunu İmam Hatip Rıdvan Açıkgöz'ün yaptığı programda açış ve selamlama konuşmasını İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal yaptı. Müftü Köksal konuşmasında; "Konferanslarımız toplumu bilinçlendirmek, farklı sima ve seslerden yararlanarak İslâm'ın özünü daha iyi anlamaya yönelik faaliyetlerimizdir. Diyanet İşleri Başkanlığımız her yıl 'Mevlid-i Nebi Haftası' dolayısıyla Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in ve İslâm'ın daha iyi anlaşılması için farklı bir konuyu gündem yapıyor. Bu yıl ki 'Mevlid-i Nebi Haftası'nın ana teması "Peygamberimiz ve Aile" olarak belirlendi. Meselenin özü şudur; İslâm disiplinin kaynağı, hayatın ve huzurun kaynağıdır. Peygamberimiz de bu anlamda İslâm'ın yaşanması ve hayata tatbik edilmesi konusunda bizim için modeldir. Bu programlar da O'nu daha iyi anlamaya yönelik faaliyetlerdir." dedi.
Trabzon İl Müftüsü Osman Aydın ise yaptığı konuşmasında; "Rabbimize hamdolsun ki Müslüman olarak yaratıldık, Müslüman olarak yaşıyoruz. Müslümanlığın tadını tatmak için de Sevgili Peygamber (s.a.s) gibi örnek bir peygamberin ümmeti olarak hayatımızı idâme ettiriyoruz. Rabbim bizi, Peygamberimizi kendisine örnek alan, gittiği yolda yürüyen ve yürüdüğü yolda yürüyüp çevresine örnek olan kullarından olmamızı nasip eylesin." dedi.

VAKFIKEBİR, İLÇELERİMİZ ARASINDA EN ÇOK PROGRAM İCRA EDİLEN İLÇEMİZ
Vakfıkebir İlçe Müftülüğü'nün, gerçekleştirdiği programlarla ilçeler arasında en çok program icrâ eden ilçe olduğunu belirten Trabzon İl Müftüsü Osman Aydın; "Vakfıkebir ilçemizdeki programların zenginliğini hepimiz biliyoruz. İlçelerimiz arasında en çok program icrâ edilen ilçe Vakfıkebir ilçemiz. Bu hizmetler elbette sizlerin katkısıyla gerçekleştiriliyor, o nedenle sizlere de teşekkür ediyorum. İlçe müftümüzün özel gayreti ve ekibiyle ortaya koyduğu bu çalışmaları takdir ediyoruz. Rabbim bu hizmetlerin karşılığını görmeyi nasip eylesin." ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2019 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası Sinevizyonunun izlenmesinin ardından kürsüye davet edilen Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü
Mehmet Bilgin, bu yıl ki 'Mevlid-i Nebi Haftası'nın ana teması olarak belirlenen "Peygamberimiz ve Aile" konulu konferansını sundu.

"O'NUN AHLAKI KUR'AN İDİ"
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'in Müslümanlar için en güzel örnek olduğunu ve O'nun ahlakının da 'Kur'an Ahlakı' olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Bilgin; "Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'in dünyayı teşriflerinin 1448. yıldönümünü idrak ediyoruz. İnşallah bu programlar, O'nu anmaktan anlamaya bir vesile olur. Peygamberimiz de bizim gibi etten kemikten yaratılmış bir insandı. Böyle olması bizim için bir rahmettir. O'nun, bizim gibi beşer olması, ilâhi vahyin bizâtihî kendi hayatında yaşayarak ve tatbik ederek uygulanabilmiş olması neticesinde bizim için en güzel örnek olmuştur. Kur'an-ı Kerim'de Ahzâb sûresi 21. ayette; 'Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.' buyrulur. Hz. Âişe validemize O'nun ahlakı sorulduğunda; 'Siz hiç Kur'an okumuyor musunuz?' demişti. Dolayısıyla, eğer Kur'an okursanız O'nun ahlakını orda görmüş olursunuz. Çünkü Hz. Peygamberin ahlakı Yüce Kitabımız Kur'an'dı." dedi.

"ALLAH'IN SEVMENİN YOLU, PEYGAMBERİ SEVMEKTEN GEÇER"
Allah'ı seven kişinin, Peygamberi de sevmesi gerektiğini söyleyen Bilgin; "Allah'ı sevmenin yolu, O'nun 'Habibim' dediği Hz. Muhammed (s.a.s)'i sevmekten geçer. Âl-i İmrân sûresi 31. âyet-i kerimede; 'De ki: Eğer Allah’ı gerçekten seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin..' buyurmak suretiyle Allah'ı seven kişinin Peygamber'i de sevmesi ve O'na tabi olması gerektiğini ifade etmiştir. Allah'a ne kadar şükretsek azdır; biz Türk toplumu olarak tarih boyunca O'na olan sevgimizi, muhabbetimizi her zaman izhar etmişiz; sevgimizden dolayı çocuklarımıza O'nun adını vermişiz, kahraman ordumuza 'Mehmetçik' demişiz." ifadelerini kullandı.

EŞLERİMİZE VE ÇOCUKLARIMIZA KARŞI HER ZAMAN GÜLER YÜZLÜ, ŞEFKATLİ VE MERHAMETLİ OLMAMIZ LAZIM
Peygamberimizin hayatından, ailesi ve çevresiyle olan sosyal-beşeri münasebetlerinden de bahseden Mehmet Bilgin; "Peygamberimiz son derece nazik ve şefkatliydi. Güler yüzlüydü. Eve girince selam verirdi. Bugün bir çoğumuzun ihmal ettiği bir durum; evimize giriyoruz, suratımız asık, iş hayatımızın o ağır yükünü maalesef elimizde olmadan evimize taşıyoruz. Halbuki bizim sıcak aile yuvamızda, bizi 24 saat bekleyen eşlerimize ve çocuklarımıza karşı her zaman güler yüzlü, şefkatli ve merhametli olmamız lazım. Onlar bizim diğer yarımızdır. 'Aile' ihtiyaç demek, muhtaç olmak demek. Yani hiçbir insan tek başına bir anlam ifade etmiyor. Kişi kişiye muhtaçtır, ihtiyaç duyar, ailenin bir anlamı da budur. Ondan dolayı Kur'an'da, 'Siz birbirinizi örten, birbirinizin açıklarını kapatan birer örtüsünüz' diye Yüce Rabbimiz buyurmaktadır." sözlerine yer verdi.

"EĞLENMEK MÜSLÜMAN'A YASAK DEĞİL AMA BİZ KIVAMINI AYARLAYAMIYORUZ"
Peygamberimizin de zaman zaman eşleriyle şakalaştığını, onların oyun ve eğlencelere katılmasına müsaade ettiğini belirten Bilgin konuşmasında; "Bir gün, Habeşliler kendi yöresel oyunlarını oynadıkları zaman Hz. Âişe validemiz o oyunu seyretmek istemiş ve Peygamberimiz de ona müsaade etmiştir. Bu gün biz, örfümüz ve adetimizle dini inançlarımızı karıştırıyoruz. Eğlence niye Müslümana yasak olsun. Kesinlikle yasak değil. Çok güzel bir kültürümüz var; düğünlerde eğlenmek, oynamak ama biz kıvamını ayarlayamıyoruz. Kadınlar kendi aralarında, erkekler de kendi aralarında oynayıp eğlendikleri zaman hiçbir sakınca yok. Ama biz kendimize göre hüküm vererek, Allah'ın koyduğu ölçüyü-sınırı aşarak; 'Efendim o benim tanıdığımdır, mahallemdendir, kardeşim gibidir, bir şey olmaz' dersek, işte bu olmuyor. Sana göre, bana göre diye din yok. Allah'ın ve Resûlünün koymuş olduğu kesin çizgiler var, onlara hepimiz uymakla mükellefiz. Uyarsak, hep birlikte ebedi kurtuluşa ermiş oluruz." dedi.

"SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİN YAKALAMIŞ OLDUĞU MEDENİYET ORTAMINI, ÇOK MEDENİ OLDUĞUNU İDDİA EDEN ASRIMIZIN İNSANLARI BU GÜN HÂLÂ YAKALAYABİLMİŞ DEĞİLDİR"
'İstişâre'nin önemine de değinen Mehmet Bilgin; "İstişâre her zaman önemlidir. Kur'an bunu emrediyor, Peygamberimiz de hayatında bunu uygulamıştır. Aradan 14 asır geçmesine rağmen, Sevgili Peygamberimizin yakalamış olduğu o medeniyet ortamını, çok medeni olduğunu iddia eden asrımızın insanları bu gün hâlâ yakalayabilmiş değildir. Çok medeniyiz, çok ileriye gidiyoruz ama 'hanımınla, çocuklarınla istişâre ediyor musun?' diye sorsak, bir çok insan 'hayır, ben kadından akıl alır mıyım!' diye söyler; bunları duyarsınız ama bu doğru değil. Çünkü Yüce Rabbimiz Âl-i İmrân sûresi 159. âyette, insanlarla sürekli istişârede bulunmamızı emrediyor. Peki; insanlarla istişârede bulunurken, en yakınında bulunan ailenle, senin sürekli menfaatini düşünen eşinle, çocuklarınla niye istişârede bulunmuyorsun? Hz. Peygamber (s.a.s) bunu hayatında tatbik etmiştir. Biz de eşlerimize değer verelim, istişâre edelim, onlara zaman ayıralım. Peygamberimiz; 'Sizin en hayırlınız ailesine hayırlı olandır' buyuruyor. Onun için eşlerimiz bizim için değerlidir, onları hiçbir zaman ihmal etmeyelim. Hayatımızın merkezine Sevgili Peygamberimizi yerleştirelim. O'nu daha iyi tanıyalım, hayatını örnek alalım, ahlakıyla ahlaklanalım, çizmiş olduğu kutlu yoldan asla ayrılmayalım." sözlerine yer verdi.
Konferansın sonunda Mehmet Bilgin'e Kaymakam Mesut Yakuta gecenin anısına çiçek takdiminde bulunurken Belediye Başkanı Muhammet Balta da Peygamberimizin adının yazılı olduğu tabloyu hediye etti.
ProgramaTrabzon İl Müftüsü Osman Aydın, Vakfıkebir Kaymakamı Mesut Yakuta, Belediye Başkanı Muhammet Balta, Trabzon Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Şenol Tiryaki, Beşikdüzü, Çarşıbaşı ve Tonya ilçe müftüleriyle Rize İl Müftü Yardımcıları Naci Çakmakçı ve Abdullah Köseoğlu, din görevlileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.