AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) İzmir Şubesinin Balçova ilçesinde bir otelde gerçekleştirilen 5. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

1990'lı yıllarda Türkiye'nin ithalatının ihracatının 2 katı kadar olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şimdi ise bu oranın yüzde 80'lere gerilediğini dile getirdi.

Salgın nedeniyle ezberlerin bozulduğunu belirten Yıldırım, gelişmiş ülkelerin birer birer salgın karşısında diz çöktüğünü ifade etti.

ABD'nin ve Avrupa'nın zenginliklerinin salgın karşısında bir işe yaramadığına işaret eden Yıldırım, "Bu salgın dünyanın çarpık düzenini değiştirecek büyük bir dönüşümün de habercisi. Elbette bu belirsizlik sona erecek. Elbette bugünler geride kalacak ama geleceğin dünyasında artık hiçbir şey aynı olmayacak." dedi.

Türkiye'nin bu günlere hazır olması gerektiğini söyleyen Yıldırım, salgına karşı mücadelenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde amansız bir şekilde sürdürüldüğünü vurguladı.

Şehir hastanelerini yaparken muhalefetin eleştirilerde bulunduğunu anımsatan Yıldırım, Türkiye'nin salgındaki başarısının arkasında sağlık sisteminde yapılan dönüşümün olduğunu ifade etti.

Şehir hastanelerinin altyapısının dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki sağlık altyapısından daha iyi olduğunun altını çizen Yıldırım, "ABD, vatandaşlarının 50 milyonuna sağlık hizmeti veremiyor ama ülkemizde 'Her şeyin başı sağlık' laf olarak değil, uygulama olarak vatandaşımızın ayağına gidiyor." diye konuştu.

"Bulunduğumuz coğrafya zorluklarının yanında fırsat da veriyor"

Güven ve istikranın olmadığı yerde hiçbir şeyin olmayacağını dile getiren Yıldırım, AK Parti iktidarından önce 81 ayda 9 hükümet kurulduğunu hatırlattı.

Yıldırım, 1970'li ve 1990'lı yılların kayıp yıllar olduğunu, Türkiye'nin yol aldığı yılların ise tek başına sağ iktidarların olduğu yıllar olduğunu söyledi.

Çin ile ABD arasındaki ticari gerginliğe değinen Yıldırım, bu durumun Türkiye için bir fırsat olduğunu belirtti. Yıldırım, şunları kaydetti:

"Salgından sonra zenginlik noktalarının değiştiği bir dünyayla karşı karşıya kalacağız. Geçmişte de bu oldu. Geçmişte zenginlik noktaları batıya gitti, şimdi de doğuya gidiyor. Giderken de gelirken de Türkiye'den geçmek zorunda. O yüzden bulunduğumuz coğrafya bize birçok zorlukların yanında birçok fırsatı da beraberinde veriyor."

Türkiye'nin geleceğinin üretimde olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Bugün gelişmiş ülkelerin hesabı, kitabı şaşmıştır. Türkiye, toplam borcu çok fazla olan bir ülke değil gelişmiş ülkelerin toplum borçları Türkiye'nin 3-4 katı." dedi.

Salgını "Bütün dünyanın içinde yaşadığı ve ne zaman belli olmayan bir belirsizlik" olarak nitelendiren Yıldırım, belirsizliği yönetmenin zorluğuna işaret etti.

"Türkiye'nin önünde büyük fırsatlar var"

Salgının ardından Türkiye'nin önünde büyük fırsatlar olacağını dile getiren Yıldırım, "Dünya devlerinin taşınması Türkiye'ye büyük bir fırsat doğuruyor. Mesela ABD'nin Çin'den ithalatını 50 milyar dolar azaltacağı konuşuluyor. Bu nereden alınacak. En büyük aday Türkiye. Buradan ne kadar pay alırsak cari açığımız o kadar azalır." dedi.