Reklam

RİZE'DE 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ COŞKUSU

RİZE'DE 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ COŞKUSU

RİZE'DE 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ COŞKUSU
16 Temmuz 2025 - 19:30

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ münasebetiyle Rize Valiliği himayelerinde Rize Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün koordinesinde kamu kurum ve kuruluşlarının katkıları ile düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı.

HABER: BAYRAM ALİ KAVALCI
 
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ etkinlikleri kapsamında ilk olarak 15 Temmuz gecesi İstanbul Fatih Saraçhane’de Belediye Binası önünde darbeci askerler tarafından vurularak şehit edilen Şuayip Seferoğlu’nun Merkeze bağlı Küçükköy Köyündeki kabri ziyaret edilerek, Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi. Öğle namazı sonrasında Şeyh Camiinde Şehitler için Mevlid-i Şerif programı gerçekleştirildi. 
Ardından Vali İhsan Selim Baydaş ve il protokolü ve vatandaşlarımızın katılımıyla 100 metrelik Bayrak eşliğinde Rize Gençlik Merkezi önünden başlayıp, 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanında son bulan “Bayrak Yürüyüşü” gerçekleştirildi.
Bayrak yürüyüşünün ardından 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanında düzenlenen programda Milli Sporcu Hasan Sarıtaş tarafından Vali Baydaş’a sancak teslimi gerçekleştirildi.
Demokrasi Nöbetinde, sırası ile Kur-an Tilaveti, Şehitlerimiz için okunan Hatmi Şerifler okundu. Mehter takımı gösterisi gerçekleştirildi. 15 temmuzla ilgili videolar izletildi. Gençlik ve Spor il Müdürü Ramazan Öztürk’ün açılış konuşması, rize  Beldeiye Başkanı Rahmi Metin’in konuşması, 15 Temmuz Gazisi Rize Kendirliden Yusuf AK 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatması, Vali İhsan Selim Baydaş’ın vatandaşlara hitabı, tasavvuf ve şiir dinletileri şeklinde devam etti.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik programında konuşan Vali İhsan Selim Baydaş, “Tıpkı dokuz yıl evvelki gibi bugün de devletine, bayrağına, demokrasisine, milletine sahip çıkmak üzere bugün de 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanımızı dolduran kıymetli hemşehrilerim, aziz Rizeliler, hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
15 Temmuz’u Demokrasi ve Millî Birlik Günü olarak artık kutluyoruz. 15 Temmuz, dokuz yıl geriye gidip o günü düşündüğümüzde ve bugün coşkuyla, heyecanla, mutlulukla yürüdüğümüzde, neyin sınırından geçtiğimizi, hangi badirenin, hangi zor günün kıyısından döndüğümüzü hep beraber düşünmemiz gereken önemli bir gündür.
FETÖ terör örgütünün hain girişimi sonucunda milletimizin özgürlüğüne, iradesine, geleceğine vurulmak istenen bir zincirdi. Ancak aziz milletimiz, hem bu zinciri hem de kendisine biçilmek istenen kefeni yırtarak, Cumhurbaşkanımızın, liderimizin çağrısıyla sokaklara ve meydanlara dökülmüş; özgürlüğün ancak ve ancak milletin kendi elleriyle korunabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. O gün özgürlüğün adı Türkiye ve Türk milleti olmuştur.
Değerli hemşehrilerim, kıymetli hemşehrimiz ve Cumhurbaşkanımızın demokrasiye, hukuk devletine, bayrağına, milletine, vatanına ve namusuna sahip çıkan aziz milletimiz, bir bütün halinde, topyekûn ve kararlılıkla, tankların karşısında, kendisine doğrultulan hain namluların karşısında dimdik durarak bu girişime geçit vermeyeceğini ilan etmiş ve o gece yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki, demokrasinin ve inancın adı Türkiye'dir.
Yıllardır süregelen, bin yılları sadece Anadolu toprağında geçen devlet yürüyüşümüzün 15 Temmuz bir kez daha göstermiştir ki, aziz milletimizin dirayeti ve kararlılığıyla Türk milleti istiklalinden ve istikbalinden asla taviz vermemiştir ve vermeyecektir. O nedenle 15 Temmuz bir kere daha, herkese ilan edilen bağımsızlığımızın sembolü ve günü olmuştur.
Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, ilimizde yine bu meydanda olduğu gibi herkesimden ve her görüşten insanıyla bayrağının etrafında birleşerek, meydanlara koşarak, birlik ve beraberlik içerisinde milletimiz tekrar kenetlenmiş ve kahramanlığın adı Türkiye ve Türk milleti olmuştur.
Değerli hemşehrilerim, o gece ve ertesi gün, Belediye Başkanımızın da ifade ettiği gibi, bazı zaman yoğun yağmur altında fotoğraf sergisini gezerken gördük. Bazı zaman boğucu nemle binlerce insanla meydanlarda nöbet tuttuk. O gün burada nöbet tutanlardan bir tanesi de bendim. Güneysu Kaymakamıydım ve buradaki o atmosferi yaşayanlardan bir tanesiydim. Bugün aynı heyecanla söylüyorum: En sıkıntılı ve en sıkışık zamanlarda bu milletin bambaşka bir özelliği var. En sıkıntılı ve en zor zamanlarda, hiç olmaz denilen anlarda, geninden, ruhundan, mayasından, karakterinden gelen o olağanüstülük bir anda inkişaf ediyor ve hiç kimsenin ummadığı bambaşka bir hâl tezahür ediyor. Ve akışı tersine çeviriyor. İşte milletimizin karakteristik özelliği, bizi biz yapan şey… Bir araya geldiğimizde, sıkılı bir yumruk olduğumuzda değiştiremeyeceğimiz hiçbir şey olmadığını bir kere daha gördüğümüz ve bütün dünyaya haykırdığımız, gösterdiğimiz gündür.
Bu topraklar o gece inancın gücüyle ayağa kalkmıştır. İmanla tekrar kıyama duran milletimiz, İstiklal Marşı’nın belki de her bir dizesinde kendini bulan o ruhla “Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!” diyerek vatanına, mukaddes değerlerine, devletine, bayrağına, demokrasisine ve liderine sahip çıkmıştır. O gece yeniden, inancın adı Türkiye ve Türk milleti olmuştur. Korkuya boyun eğmedik. , eğmeyeceğiz. Bize yönelik her türlü girişimin karşısında kararlılıkla bugüne kadar dimdik durduk, bundan sonra da durmaya devam edeceğiz. Cesaretin adı Türkiye’dir. Cesaretin adı Türk milletidir.
15 Temmuz, ülkemizin dört bir yanında aynı inanç, kararlılık ve azimle kenetlenen bir milletin; Türk milletinin topyekûn direnişinin adıdır. O gece bir kere daha görülmüştür ki dayanışmanın adı Türkiye’dir. Dayanışmanın adı Türk milletidir.
Değerli hemşehrilerim, Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nda; “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım, Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.” derken, sanki o geceyi yaşamış, o geceyi tarif etmiş ve yüzyıl öncesinden o geceyi anlatmıştı. Hakikaten bir sel gibi milletimiz meydanlara, havaalanlarına, limanlara, kışlaların önüne gelmiş; kendi evlatlarından oluşan Mehmetçiğin bir yanlışlıkla, bir ihanetle yanlış ellere doğru hareketini millet topyekûn engellemiştir.
FETÖ terör örgütü belki her şeyi hesap etmişti ama milletin bu azmini, milletin bu kararlılığını, milletin ceddinden aldığı bu ruhu hesap edememişti. Hesap edemedikleri şey, gazimizin biraz önce kürsüde söylediği şeydi: Eline bayrağını alan, abdestini alan, eşiyle, çoluğuyla çocuğuyla helalleşen; başka hiçbir şeyin hesabını yapmadan o gün meydanlara koşmuş… Kimi şehit olmuş, onları burada resimleriyle, isimleriyle yâd ettik. Kimi şehit olma niyetiyle gitmiş ama gazilik nasip olmuş, onları da her fırsatta yücelterek, hatıralarını baş tacı ederek burada coşkuyla gönlümüze kazıdık.
Allah devletimize, milletimize bir daha böyle kara gün göstermesin.  Ama şunu da görmüş olduk: Böyle bir zor an olunca da bir araya geldiğimizde, sıkılı yumruk haline geldiğimizde neler yapabildiğimizi, imkânsız görülen neleri başarabildiğimizi de görmüş ve göstermiş olduk.
Tankın durdurulabildiğini, kamyon sürebilen birinin pekâlâ tank kullanabildiğini, uçağa karşı hiçbir şey yapamıyorsa elindekini fırlatabildiğini; namlulara karşı dikildiğini, Mehmetçiğine yalvardığını, “Evladım, bak yanlış yapıyorsunuz!” dediğini; “O üniforma milletin üniformasıdır, o silah milletin silahıdır, millete doğrultulmaz!” dediğini, nasihat ettiğini; ama nasihate uyulmayınca da gereğini yaptığını hep birlikte görmüş olduk.
Bu, bizim adımıza devlete ve milletimize güvenimizi pekiştirmiş bir gündür. Allah tekrar böyle bir gün yaşatmasın. Ezanlarımızı semalarımızdan dindirmesin. Bizleri birlik ve beraberlikten ayırmasın. Bayrağımızın gölgesinde vatanımıza emanetimizi teslim etmeyi nasip etsin. Devletimizi ilelebet payidar kılsın.
Hepinize teşekkür ediyorum. Gecenin hazırlanmasında emek veren arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Ama esas bu gecenin mimarları olan şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık, sıhhat, afiyet diliyorum. Hayırlı akşamlar diliyorum, saygılar sunuyorum” dedi. Demokrasi Nöbeti 00.13 saatinde tüm Türkiye'ye de eş zamanlı olarak Camilerimizden aynı anda Sela okunması ile sona erdi. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum