Önceleri Ramazan ayinda gıda ve maddi yardımlar ihtiyaç sahipleri aileler tespit edilip dağıtım yapılırdı.  Ama son yıllarda görünen o ki bu yardımlar artık şova dönüşmeye başlandı. Kimse yoksulların kapısına gitmiyor, kimse ihtiyaç sahibi olanları tespit etmiyor. Tabiki istisnai olan çok değerli hayırsever işadamları var olup gıda yardımlarını geleneksel olarak her yıl dağıtımını yapıyorlar. Özet olarak verilen iftar yemeklerine kimler katılıyor, kimler davet ediliyor ve sonrası o kadar israf var ki ! 200 kişilik  verilen yemekten artanlar en az 40 ailenin gıdasını karşılar. Bizler yapacak olduğumuz her ne varsa önce Allah rızası için yaparsak inanın doğru yoldan hiç kimse ayrılmamış  olur ve kendi önerimiz olarak bizler kurumların yemek verme yerine kendi ilçesindeki mağdur olan kişileri tespit edip onlara yardım etmesi kanatindeyiz. Çok önemli bir konu ise çoğu kurum yetkilileri kendi ailesiyle bile iftar yemeği cok nadir yapmış bulunuyor.Nedeni ise sürekli kurumlar kendi aralarında vermiş oldukları iftardan dolayı ailesiyle iftar yapma şansı bulamıyor ve yemeklere katılımcı kisiler hep aynı kişiler. İhtiyaç sahibi aileler nerede?  Neden çağırılmıyor ?
Yılın 11 ayı eş dostla herdaim yemekde, çayda bir arada olma şansı çok yüksek. Ama Mübarek Ramazan ayı hayır ve yardım ayıdır. Bunu reklama çevirmek ne kadar doğrudur tartışılır ve amaç nedir ?
Bunları iyice düşünüp her ne olursa olsun öyle karar verilmesi lazım. Çünkü verilen her yemekde her bir vatandaşın bir bir hakki var. İşin kısa gerçeği bu onun için israfa gitmeden sessiz çaresiz yardım istemeye çekinen gururlu onurlu vatandaşlarımızı muhtarlarlardan yardım alarak tespit edilmesi lazım. Bizler kurucusu olduğumuz Anadolulu Kültür Eğitim Spor Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi olarak kurulduğumuz yıldan beri tüm teşkilatımız verecek olduğu iftar yemeği kişi sayısını ve maliyetini çıkarıp yemekde verilecek parayı gıdaya çevirip ailelerimize dağıtım yapıyoruz ve bu daim olarak da devam etmiş olacaktır dedi.