Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Gençlerimizin, toplumun enerji, moral, motivasyon kaynağı olması ve mevcut süreçte de bunu en güzel şekilde ortaya koymaları lazım" dedi.

Bakan Kasapoğlu, Üsküdar Üniversitesi ile NPİSTANBUL Beyin Hastanesi iş birliğinde sosyal medya uygulaması Instagram üzerinden düzenlenen canlı yayında, Üsküdar Üniversitesi Bir Düşün Sosyal ve Siyaset Kulübü Başkanı Emirhan Dursun'un sorularını yanıtladı.

"Evde kalın ama hareketsiz kalmayın"

Koronavirüs salgını nedeniyle gençlere, "Evde kalın ama hareketsiz kalmayın" çağrısında bulunan Bakan Kasapoğlu, şunları kaydetti:

"Gençlerin hareketi artırmaları lazım. Çünkü bu süreci biz irtifa kaybı olarak değil, bilakis mesafe kat etmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Şu an için ne diyoruz, 'Evde kal ama hareketsiz kalma.' Tabii buna hem fiziksel hem de zihinsel anlamda hareketlilik olarak bakmak gerekiyor. Bu zor günler moral ve motivasyon açısından çok güçlü olunması gereken günler. Dünya çok zor bir zamandan geçiyor. Geçtiğimiz günlerde 90 yaşındaki bir teyzemizle konuşurken, '90 yaşıma geldim, böyle bir durumu ben yaşamadım evladım.' dedi. Bugüne kadar karşılaşılmayan vehamette bir durum var. O nedenle moral, moral, moral... Biz hep iyimser bakacağız. O nedenle ben bu anlamda gençlerimizin çok sorumlu olduğunu düşünüyorum. Niçin sorumluluk? Çünkü gençlerimizin, toplumun enerji, moral, motivasyon kaynağı olması ve mevcut süreçte de bunu en güzel şekilde ortaya koymaları lazım."

"Büyüklerimizi her zamankinden daha çok önemseyen, büyüklerimize her zamankinden daha çok saygı gösteren, hürmette kusur etmeyen, saygısıyla, şefkatiyle, muhabbetiyle, onların gönlünü alan, rızasını kazanan bir gençlik var." ifadelerini kullanan Kasapoğlu, "Görüyoruz ki hamdolsun karşımızdaki gençlik böyle bir gençlik. O nedenle bu zamanlarda moralle, motivasyonla başta büyüklerimiz olmak üzere insanların gönlüne girerek, onlarla iletişimi çok güçlü tutacağız. Sosyal mesafeye elbette dikkat edeceğiz ama gönül mesafesini bir o kadar sıklaştıracağız. Dolayısıyla yapacağımız şey, ihtiyacı olan büyüklerimizin ihtiyacına koşmak, kimsesi olmayan büyüklerimizin kimi kimsesi olmak, gerektiğinde pazar ve market alışverişini yapmak. Bu anlamda onların hizmetinde olmak çok mühim bir sorumluluk." değerlendirmesinde bulundu.

"Gönlü zengin, gönlü geniş bir toplumuz"

Bakanlık olarak 2019 yılını "Gönüllülük Yılı" ilan ettiklerini hatırlatan Bakan Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü.

"Gönüllülük gerçekten önemli bir kavramı, önemli bir misyonu ifade ediyor. Çünkü gönüllü olmak her şeyden önce gönül sahibi olmayı gerektiriyor. Biz toplum olarak gönlü zengin, gönlü geniş bir toplumuz. Bu da bizim için önemli bir nimettir. Böyle bir toplumun ferdi olmak önemli bir imkandır. Biz istiyoruz ki gençlerimiz gönlü zengin milletimizin bu özelliğini daha güçlü bir şekilde ileriye taşısın."

Gönüllülük halkasını genişletmeleri gerektiğini dile getiren Bakan Kasapoğlu, "Bu olguyu büyütmemiz lazım. Gönüllülük faaliyetlerini görüyoruz. Bizim ülke olarak bu zenginliğimizi, hem bu çıtayı yukarı taşıyarak hem de bu olguyu genişleterek daha farklı boyutlara yükseltmemiz mümkün. 2019 yılında başlattık gönüllülük yılını ama bundan sonra bizim için her yıl gönüllülük yılı, her gün gönüllük adına bir görev ifade edeceğimiz bir gün" şeklinde konuştu.

Bu süreçte vakti çok verimli değerlendirme sorumluluğunun unutulmaması gerektiğini anlatan Bakan Kasapoğlu, "Elbette sosyal medyayı, teknolojiyi en güzel şekilde kullanacağız ama kullanıcının biz olduğumuzu unutmamamız lazım. Teknolojiden istifade ederken, bizim teknolojiyi kullanmamız lazım, teknolojinin bizi kullanmaması lazım. O yüzden yapacağımız şey, 'Bugüne kadar okusaydım.' diyerek ertelediğimiz okumaları yapmak. Okumak kadar mühim olan yazmak. Kendisini yazarak ifade etmek de çok önemlidir" diye konuştu.

Beden, zihin ve sosyal sağlığın önemine vurgu yapan Bakan Kasapoğlu, gençlerin hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğini de belirtirken, "Çok küçük yaştan itibaren çocuklarımızı, hayal kuran, hayal kurmaktan çekinmeyen, özgüven sahibi ve o özgüveni törpülemeyecek bir metotla, anlayışla, o sorumlulukla yetiştirmemiz lazım. O nedenle 7 yaşımızda da olsak 77 yaşımızda da olsak hayallerimiz bulunmalı. Bu hayallerin peşinden de yılmadan, bıkmadan, usanmadan, cesaretle ve inançla gitmemiz lazım" diyerek sözlerini tamamladı.