Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 28 Ocak'tan bu yana ilk kez partisinin TBMM Grup toplantısına katıldı. Bahçeli'nin sağlık sorunları nedeniyle MHP, 28 Ocak'tan bu yana grup toplantısı düzenleyememişti.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satır başlıkları şöyle:
"Göze batmaktan ziyade gönülde kalmak amacındayız. Terörsüz Türkiye'ye ulaşmanın azim ve kararlılığındayız.
Huzurlu Türkiye’nin ardındayız. Süper güç Türkiye’nin amacındayız. Türkiye Yüzyılını inşa ve ihya etmenin arzusundayız. Milli birlik ve dayanışmamızı güçlendirmenin çabasındayız.
Terörsüz Türkiye’ye ulaşmanın azim ve kararlığındayız. Ülkemizin güvenliği tehlikeye düşerse kim benim önüme düşecek sorusunun cevabını iyi biliyoruz. Milletimin bekası tehdit altına girerse, kimin milli kimliğin, huzurun, barışın güvencesi olacağını iyi biliyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nın milletimizin aradığı bu soruların cevapları konusunda doğrudan güvendiği yegane adres olduğunun sonuna kadar da bilincindeyiz. Çünkü milletimizin çarpan nabzını her şeyimizle hissediyoruz.
Bir defasında, bayrak şairimiz Merhum Arif Nihat Asya’ya trende ve vapurda neden hep üçüncü mevkide yolculuk yaptığını sormuşlardı. O da şöyle cevap vermişti: “Ben, halkın arasına oturarak, onların konuşmalarına, atasözlerine kulak veririm. Öfkelerini, sevinçlerini dinlerim. Bir köşede gözlerim kapalı gibi dururum, ama kulağım onlardadır.”
Hiç kuşkusuz bir düşünce insanını ölümsüzleştiren ve o’nu “Bayrak” şairi yapan hikmet elbette buradadır. Milletin sesine kulak vermek, bu sesi şuurla duyup hissetmek her şeyden evvel zamanlar üstü erdem ve empati gerektirir. Bunun yanında, soylu bir tarihe bağlılık, millete mensubiyet kıvancı hayati önem ve değerdedir. Bu yüzden diyoruz ki; insan için, aile için, millet için, ülkemiz için yapacaklarımızın, söylediklerimizin, en az yaptıklarımız kadar etkili olması gerekmektedir."
"İsrail’in İran’a saldırısı haksızdır ve barbarlıktır"
Çatışma ve savaşların birbirine eklemlenerek küresel ve bölgesel temelde kaos düzenini ikmal ettiğini görüyoruz. Bundan da oldukça kaygı duyuyoruz. Öncelikle düşünmemiz gereken Türkiye’mizdir. İsrail’in İran’a saldırısı haksızdır ve barbarlıktır.
22 Haziran’da ABD’nin İran’ın sözde üç nükleer tesisini bombalamasıyla savaşan ülkeler hattına aktif olarak girdiği açıktır. Buna karşılık İran misilleme üstüne misilleme yapmaktadır.
Burada savaş muhabirlerine benzer şekilde silahlı saldırıları tek tek anlatacak ve sırayla açıklayacak değilim. Ancak yeni bir dünya savaşıyla ilgili tahmin ve kanaatlerin yoğunlaşmasından dolayı çok boyutlu krizlere seferberlik ruhuyla odaklanmanın ertelenmez bir mecburiyet olduğunu düşünüyorum."
YORUMLAR