ANKARA-BHA
Avrupa başta olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde etkisini gösteren aşırı sıcaklıklar, iklim krizine ilişkin en karamsar senaryoları dahi geride bıraktı. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO), 2015 yılında hazırladığı 2050 projeksiyonları, 2025 yılında şimdiden gerçekleşmeye başladı. Bilim insanlarına göre, 1,5 derecelik küresel ısınma eşiği artık geçici değil; kalıcı bir yeni norm haline geliyor.
Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin verilerine göre, kıta genelinde Haziran ayı sıcaklıkları 1991-2020 ortalamasının 1,1 derece üzerine çıkarak 18,46 dereceye ulaştı. Bu değerle birlikte Avrupa, kayıtlara geçen en sıcak beşinci Haziran ayını yaşadı.
WMO senaryoları gerçek oldu
WMO'nun 2050 yılı için hazırladığı simülasyonlara göre, İspanya'nın Huelva kentinde 10 Ağustos 2050 tarihinde 43 derece sıcaklık bekleniyordu. Ancak bu sıcaklık değeri, tahminden 25 yıl önce, 28 Haziran 2025'te 46 dereceyle aşıldı. Benzer şekilde, Fransa’da 2050’ye ait sıcaklık öngörüleri Paris için 40, Lyon için 42, Nimes için 43 dereceydi. Ancak bu yaz, haziran sonundan itibaren ülkede sıcaklıklar gündüz saatlerinde 40 dereceyi geçti; gece ise 20 derecenin altına düşmedi.
Fransa ulusal meteoroloji servisi Meteo France, aşırı sıcaklar nedeniyle 1 Temmuz’da Paris dahil 16 vilayette kırmızı alarm, 68 vilayette ise turuncu alarm ilan etti. Alarm seviyesi, 2 Temmuz’da 4 vilayette kırmızıya, 55 vilayette ise turuncuya çıktı. Ülkede sıcak hava nedeniyle şimdiye dek en az iki kişi hayatını kaybetti.
“2050 tahminleri gözümüzün önünde gerçekleşiyor”
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Murat Türkeş, sıcaklık artışlarının öngörülerin ötesine geçtiğine dikkat çekerek, “Bugün yaşadığımız sıcaklıklar, 30 yıl önce 2050 sonrası için öngörülmüştü. Ancak biz bu koşulları şimdiden yaşamaya başladık. İklim değişikliği artık geleceğe dair bir projeksiyon değil, bugünün gerçeği” dedi.
Türkeş, sanayi öncesi dönem olan 1850-1900 ortalamasına göre dünyanın büyük bölümünde 1,5 derecelik artışın aşıldığını belirtti: “Bu eşik artık bir uyarı sınırı değil; neredeyse her ay geçilen bir eşik haline geldi.”
Sıcak hava dalgaları, yangınlar ve sağlık riskleri
Uzmanlar, sıcak hava dalgalarının artan sıklığı ve şiddetiyle birlikte başta Avrupa ve Amerika olmak üzere Türkiye'de de orman yangını riskinin yükseldiğini belirtiyor. Deniz suyu sıcaklıklarının 2 ila 5 derece artması, karasal bölgelerde de kalıcı sıcak hava dalgalarına neden oluyor.
Özellikle kalp ve solunum rahatsızlığı olan bireyler için ciddi sağlık riskleri oluştuğunu vurgulayan Türkeş, “Yaşlılar, çocuklar, hamileler, kronik hastalığı olan bireyler 11.00-17.00 saatleri arasında mümkünse dışarı çıkmamalı. Gölgelik alanlar tercih edilmeli; açık renkli, hafif giysiler giyilmeli ve sıvı kaybı önlenmeli” uyarısında bulundu.
“Yaz artık farklı yaşanıyor”
Mevsimsel kaymaların artık belirginleştiğini aktaran Prof. Dr. Türkeş, “Yağış getiren sistemlerin yaz aylarında kuzeye kaymasıyla bulutluluk azaldı. Bu da sıcaklıkların ilkbahar sonu ve sonbahar başında dahi ciddi şekilde yükselmesine yol açıyor. Kentsel ısı adası etkisiyle de şehir merkezlerinde sıcaklıklar kırsal alanlara göre daha yüksek seyrediyor” dedi.
Prof. Türkeş’e göre 2025 yılı, sanayi öncesi döneme kıyasla küresel ısınmada 1,5 derece eşiğini kalıcı biçimde aşabilir. Bu da iklim krizinin etkilerinin daha şiddetli ve yaygın hissedileceği bir döneme girildiğinin habercisi.
YORUMLAR