Kalp hastalığına sebep olan risk faktörleri tamamen ortadan kaldırılabilir"


Dünyada ve Türkiye’de kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler birinci sırada yer almaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 18 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 200 ile 250 bin insanımızı kalp ve damar hastalıklarına bağlı hastalıklardan kaybetmekteyiz. Bu oran, özelikle yüzde 30 ve yüzde 40 civarında kendini göstermektedir. Kalp ve damar hastalıkları özellikle 40 yaşından sonra artmaya başlamaktave 40 ile 50 yaş arasında en sık görülen yaşlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalıklar bir takım riskler sonrası ortaya çıkmaktadır. Ancak burada 40 yaş altı ve üstü hastaları risk faktörlerine göre farklı değerlendirmek gerekmektedir.
Örneğin 40 yaşın altında, bizim nispeten genç sayabileceğimiz hastalıklarda özelikle risk faktörleri içerisinde sigara, stres, uyuşturucu, uyarıcı hap ve ilaçlar ve ailesel kolesterol hastalıkları sayabiliriz. 40 yaşın üstünde ise risk faktörleri bir miktar daha değişmekte, bizim klasik olarak bildiğimiz risk faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunların başında, hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara, hiperkolestronemi, obezite, hareketsiz yaşam, dengesiz ve düzensiz beslenmeyi sayabiliriz. Kalp ve damar hastalıkları aslında kader değildir. Dengeli ve düzenli beslenerek, özelikle risk faktörlerini azaltarak kalp hastalığı riskimizi azaltabiliriz. Şayet bu risk faktörlerini azaltabilirsek, kalp hastalığı riskimizi ve hastalığa yakalanma oranımızı da azaltabiliriz. Örneğin, sigara içimi kalp hastalığı riskini 2 kat yani yaklaşık olarak 10 yılda hastalığa yakalanma riskine sahip olmaktayız. Sigarayı bıraktığımızda, 2 yıl içerisinde kalp hastalığına yakalanma riskimizi yüzde 50, 10 ile 15 yıl içerisinde de hiç içmemiş birinin kalp hastalığı riskiyle aynı orana sahip olmaktayız.
Kalp hastalığını engellemede en önemli faktörlerden iki tanesinden biri dengeli beslenme, diğeri de egzersizdir. Beslenme oldukça önemli ve kalp hastalarının özellikle yağlı, hamur ve ağır gıdalardan kaçınması gerekiyor. Sebze ve meyve ağırlıklı tüketim, özelikle de tuzdan fakir, potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerden zengin beslenmek gerektiğini öneriyoruz. Özelikle sofradan doymadan kalkmayı öğrenmelerini tavsiye ediyorum.

Bir diğer unsurda egzersiz. Egzersiz oldukça önemli ve kalp hastalığı riskimizi, hem de kalp hastalığına bağlı gelişen risk faktörlerini de ortadan kaldırmakta. Özellikle her gün ve düzenli yapılan egzersizin, en üst düzeyde yararlı olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Mümkünse haftanın her günü ya da yarıdan fazlasında, 45 dakika ile 1 saat tempolu ve ter atacak kadar egzersiz yapılmasını tavsiye etmekteyiz. “ dedi. Özellikle belirli bir kesim için muayenenin çok önemli olduğunun altını çizen Ergün Seyfeli, “Kalp ve damar hastalıkları, önlenebilir hastalıklardır. Kalp hastalığına sebep olan risk faktörleri tamamen ortadan kaldırılabilir. Mutlaka risk faktörlerini azaltmanın yolarını bulmalıyız. Biz hastalarımıza 40 yaşından sonra yılda 1 kere de olsa kardiyolojik muayeneyi tavsiye ediyoruz. 8-14 Nisan Dünya Kalp Günü nedeniyle, tüm vatandaşlarımızın kalp günlerini kutluyorum ve özellikle 40 yaşını geçmiş erkek hastalar başta olmak üzere, tüm vatandaşlarımızın kalp muayenelerini düzenli olarak her yıl yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Yine beslenmenin ve düzenli egzersizin kalp sağlığında çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum.