24 Haziran seçimlerini yaptıktan sonra önümüzde Mart 2019 YEREL seçimleri var. Bu sefer yapılacak yerel seçimlerin kendine has öneminden belki daha da fazlası bir öneme sahip olduğu apaçık. Bunu bilerek seçime hazırlanmak gerekir. Millet ittifakına dahil olan siyasi partileri, parti içi iktidar yarışları ve kimlik arayışları peşinde olduklarından şimdilik yerel seçim gündemine geçemedikleri görülüyor. MUHAFAZAKAR SİYASİ PARTİLERE düşen görev her zamankinden daha fazla olduğu kesin . Yerel seçimlerin hem Ülke hem de yerel de olmak üzere iki önemi var.
Ülkedeki önemimden bahsedelim. Malum 24 Haziran 2018 de yapılan C.B. ve M.V. seçimleri ile yeni bir YÖNETİM SİSTEMİNE geçtik. Bu sayededir ki milletimize ait olan EGEMENLİK HAKKI vesayet organ-odaklarının kullanımından kurtarılmış oldu. Ve bu durum başta içerdeki vesayet odakları olmak üzere “5 dünyadan büyüktür” diyenlerin kabullenemeyeceği bir durum oluşturdu. Ülkemizin en büyük ikinci partisinin Sn.lideri K.K. 24 Haziran seçimleri sonrası mealen Sn.Erdoğan’ı tebrik etmeyeceğini ve seçimlerin meşru olmadığını söyleyebilmişti. Halbuki Sn.M.İ ,yenilgiyi kabul ederek Sn Erdoğan’ı tebrik etmişti. Aynı durumun dış odaklar için de geçerli olduğunu görüyoruz. 15 Temmuzda başarmak istedikleri hedefleri 24 Haziran seçimleri ile çok daha zorlaştığı için günümüzdeki EKONOMİK SAVAŞI başlattılar. Eski sistem silahlarla yapılan 1.ve 2.dünya savaşları günümüz teknolojisi ve enstrümanları ile yapılıyor. Şu an fiili olarak 3.DÜNYA savaşını yaşıyoruz.
İşte ülkemiz ve dünyamız tam da bu durumda iken yapılacak YEREL seçimler 24 Haziran’ın “kontrol testi” haline getirilecektir. Cumhur ittifakı içindeki siyasi partilerin toplam oy oranı % 50 nin altına düştüğü an YENİ SİSTEMİN meşruiyetini tartışmaya açacaklardır. Şayet %50 nin çok üstünde bir oran olursa o zaman da bu seçim YEREL SEÇİMDİR derler.
Köylerin ve mahallelerin refahı, ilçe ve illerimizin refahı demek olup yerel idareciler olarak bölgesine en iyi hizmeti verebilecek olanları
seçmek gerekir. Bu sayede ülkemizin gelişmişliğini çağdaş medeniyetler üzerine çıkarabiliriz. Hedefimiz, çalışan, üreten, adil ve ileri demokrasiye sahip bir ülke olmak ve orada yaşamaktır. Bu hedefe ulaşmak için ölçümüz; akıl ve bilimin önderliğinde çalışarak üretmek olmalıdır
YORUMLAR