İLİM VE BİLİM İNSANI YÜKSELTİR
Reklam
BAYRAM ALİ KAVALCI

BAYRAM ALİ KAVALCI

İLİM VE BİLİM İNSANI YÜKSELTİR

12 Eylül 2018 - 19:19

İlim, kâinatta olup biten olayları tasvir ve izah yoluyla kavrama çabasıdır. İnsanın merakını celbeden olaylara dair sorulan sorularla doğup gelişen ve bilimi de içine alan geniş bir disiplindir.

Bilimin konusu gözlenebilir olguların sebeplerini deneysel bir yöntemle araştırmaktır. İlim ise bu olgular ile fizik ötesi âleme dair bilgileri bir çatı altında birleştirir.

İlim konusunda ilerleyenlere “alim, ermiş” denir. Bilim konusunda ilerleyenlere “bilim adamı ” denir. İlimde seziler ön plandadır. Bilimde ise meta ön plandadır.

Gelin şimdi ilmi bir de, İmam-ı Ebu Yusuf Rahmetullahi aleyhten dinleyeli… Bir ismi de, Yakup bin İbrahim Ensari’dir. Ebu Hanife hazretlerinin talebelerinin en büyüğüdür. Hanefî mezhe-binde ilk kitap yazan budur. 731’de Küfe’de doğup, 798’de Bağdat’ta vefat etti. İmam-ı Ebu Yusuf hazretleri şöyle anlatır: Babam öldüğü zaman ben küçük idim. Annem, sanat öğrenmem için beni bir terzinin yanına verdi. Ben terziyi bırakıp, İmam-ı Azam hazretlerinin ilim meclisine devam etmeye başladım. Uzun bir zaman geçince annem, hocama gelip dedi ki: Hoca efendi! Geçiminiz yerinde, fakat biz fakir muhtacız. Oğlumun geçimimizi temin etmesi için ücretle çalışması gerekiyor. Sen onu kendi hâline bırak. O burada sultanlarla, tereyağı, fıstık ve badem ezmesi yemesini öğreniyor. Ben onun kazanacağı parayı her gün vereceğim. Bunun üzerine annem dönüp gitti. Ben ise daima hocamın yanında bulunur, hizmetinden ve meclisinden ayrılmazdım. Allahü tela bana, ilimde çok şeyler nasip eyledi. Daha sonra bana kadılık (temyiz reisliği) verdiler. Bir gün, Abbasi halifesi Harun Reşit ile sofrada oturuyordum. Sofraya; tereyağı, fıstık ve ba-dem ezmesi getirdiler. Harun Reşit bana dedi ki: Bundan ye! Her zaman bize böyle yemek vermezler. Ben güldüm. Sebebini sordular. İmam-ı Azam hazretleri ile ilgili o hadiseyi anlattım. Harun-i Reşit; “Gerçekten, ilim insanı yükseltir.” deyip hocama rahmet ile dua etti ve “Hakikaten, kalp gözü açık olup, daima huzur içinde idi. İnsanların baş gözü ile görmediklerini o, kalp gözü ile görürdü.” dedi.

YORUMLAR